“Evi” somutlaştırmak: Dayanışma’nın 10. Yılı
Home Ev [isim]
- Ev, daire vs. Yaşadığınız yer
- Geldiğiniz aile
- Kökeniniz, ya da kendinizi ait hissettiğiniz yer
“Ev” kelimesi farklı anlamlar taşır. Kıbrıs’ta kimileri için ev, bir nostalji hissiyatıyla birlikte, geçmişin hatıralarını taşır. Kimileri için bugüne dairdir. Kimileri için, bir ait olma hissidir, kimileri için ise geleceklerini gördükleri yerdir.
Bize göre, bir evi ev yapan, insanlar, anılar, hayaller ve paylaşılan umutlardır. 10 yıl önce, bir zamanlar Lefkoşa’nın en hayat dolu caddelerinden biri olan Markou Drakou caddesini yeniden canlandıracak olan bir binaya hayat verirken “Dayanışma Evi” ismini bu yüzden seçmiştik. İnşa edildikten kısa bir süre sonra terk edilen ve Kıbrıs’taki bölünmüşlüğün ilk tanıklarından biri olan bir bina.
2011 yılı, tüm bunların değiştiği yıldır. Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği (AHDR) tarafından kurulan Dayanışma Evi (H4C), 6 Mayıs 2011’de kapılarını bir eğitim ve araştırma merkezi olarak açtı.. Bölünmüşlüğün her iki yanından kolayca erişilebilen, tarafsız bir ortam sunan Dayanışma Evi, yıllar içerisinde büyüyüp gelişen ve kendi barış inşaası yolunda ilerleyen sayısız eğitsel program, çeşitli projeler ve inisiyatiflere öncülük eden bir çok eğitimci, akademisyen ve aktivisti bir araya getirdi.
Bina kendi başına çok açık bir ifadedir: uzlaşmazlık ve çatışmayla tanımlanan ve “hiçkimsenin toprağı” ya da “ölü bölge” olarak isimlendirilen bir alanı geri kazanarak bir dayanışma alanına dönüştürmek. Dayanışma Evi, ara bölgeye yönelik yeni bir bakış açısı sunarak bu bölge ile ilgili baskın anlatılara meydan okudu. Kuruluşundan bu yana kullandığımız logonun taşıdığı mesaj da buydu: karışan suların sonucunda oluşan farklı dalgaların bir araya gelerek ucu açık bir çember oluşturarak geleceğe uzandığı, Dayanışma Evi binasının şeklini alan görsel bir tanım:
10 yılda çok uzun bir yol kat ettik. Günümüzde, 2021 yılında Dayanışma Evi, ara bölgedeki güçlü fiziksel varlığının yanı sıra, adamızdaki çeşitli toplumların katkılarıyla, sürekli büyüyen ve gelişen bir toplumlararası merkezdir.
Bir dakika durup düşünelim. “Ara bölge” yada “tampon bölge” terimini duyan biri ne hayal eder?
Bugün biliyoruz ki, ara bölgede bir sanat festivali ya da konserin gerçekleştiğini hayal etmek imkansız değil. Biliyoruz ki, bir yandan kahvemizi yudumlarken, bir yandan çocukların barış şarkıları söylediğini duymak artık mümkün.
Tüm bunlar ara bölgede oluyor, adına Dayanışma Evi dediğimiz, eşsiz bir mekanda. Bu, Kıbrıs’ı “EV” olarak tanımlayan insanların öncülük ettiği bir paradigma değişimidir.
10. yılımızda. yaptığımız iş üzerine düşünüyor ve değerlerimiz ve çalışma prensiplerimize olan bağlılığımızı yineliyoruz. Bu düşünce süreci, görünüşümüze de yansıyor. Yeni logomuzla birlikte, toplumumuzu zenginleştiren çeşitliliği benimsiyoruz. Her birimizi tanımlamaya yardımcı olan farklılıklarımızı benimserken, bizi birbirimize bağlayan herşeyi kutluyoruz:
Yeni logomuz Kıbrıs’ı evimiz olarak gördüğümüzün ve bunun Dayanışma Evi’ndeki çalışmalarımıza yansıdığının görsel bir temsilidir. Bizim evimiz, her biri kendine has unsurlardan meydana gelir. Tüm unsurlar birlikte uyum içerisinde hareket etmediği zaman, EV varlığını sürdüremez. Yine de, EV herkese açık ve herkesi kapsayan bir alan olarak yeni anılarla dolmayı bekler.
Yeni görünüşümüzle birlikte gelecekte Kıbrıs’taki barış aktivistlerinin karşısına çıkabilecek olan tüm zorlukları beraber karşılamaya hazır olduğumuzu ve insanların zihinlerine, kalplerine ve hayatlarına barış tohumları ekmeye devam edeceğimizi beyan ederiz.
Umuyoruz ki, sizler de bu değişim ve gelişim sürecimizde yaşadığımız heyecanı bizimle paylaşır ve barış, çeşitlilik, saygı ve eşitlik ile tanımlanan daha iyi bir Kıbrıs’a ulaşmak için verdiğimiz çabalarda bizlere katılırsınız.
Son olarak, yeni görünüşümüzün arkasındaki yaratıcı yetenek olan George Souglides’e, vermek istediğimiz mesajları görsel olarak en iyi şekilde anlatmak için bizimle tutkulu bir şekilde çalıştığı için teşekkür ederiz. Ayrıca, logomuzun dinamik doğasını anlatan animasyonu tasarlayan Victoria Varda’ya da en içten teşekkürlerimizi sunarız.
Hayriye Rüzgar, Dayanışma Evi (H4C) İletişim Sorumlusu
18/11/2021